teblici
 
  Ana Sayfa
  İletişim
  Fatiha suresinin tefsiri
  Küfür olan davraniş ve sözler
  Küfür sistemi bayramlari
  Temyiz etrafındaki şüpheler
  Forum
  Tekfirde ölçülü olmak
  VAAZ
  Kütüphane
  Tekfircilere Cevap
  Temyiz ve Yusuf kıssası
Forum
=> Daha kayıt olmadın mı?

Forum - Akaid dersleri 18

Burdasın:
Forum => AKİDE => Akaid dersleri 18

<-Geri

 1 

Devam->


ebu muhammed
(şimdiye kadar 27 posta)
17.12.2010 10:19 (UTC)[alıntı yap]

Ehl-İ Sünnet Kelâmı

Başlangıçta islâmın itikadi esaslarını savunma görevini üstlenmiş olan Mutezilenin zamanla gayesinden uzaklaşması ve kendi görüşlerini zorla kabul ettirmeye kalkışmala-rı, bir taraftan - özellikle yeni müslüman olupta henüz İslâmı bilmeyenlerin katılmasıyla Mu'tezile'nin sayısını artırırken, diğer taraftan âyet ve hadislere bağlı olan hadis ve fıkıh alimlerinin, selefin nefretini ve düşmanlığını kazandırmıştır. Mu'tezile'nin bid'at ve dalalet ehlinin görüşlerini savunur hale geldiğini farkeden Abbasi Halifesi Mütevekkil (vf. 232/847), hilafet makamına geçince mu'tezîlîleri çevresinden uzaklaştırıp, inanç meselelerini Kur'an ve sünnetin ışığında anlamaya çalışan hadis ve fıkıh alimleriyle onlara karşı koymaya başladı.
Bunun sonucunda, Mu'tezile'nin zuhurundan yaklaşık birbuçuk asır sonra, selef alimle-rinden Abdullah b. Küllab el-Basri (vf. 240/854), Haris el-Muhasibi (vf. 243/857) ve onlarla muasır olan Ebu'l-Abbas el-Kalanisi, saf İslâm itikadına yöneltilen itirazları cevaplamak düşüncesiyle kelâm öğrenmişler, ehl-i bid'atin görüşlerinin yayılmasını önlemek ve bid'at görüşlere meyledenleri selefin yoluna döndürmek için selefin inanç esaslarını kelâm metoduyla anlatma, diğer bir ifadeyle iman meselelerini akıl kaideleriy-le te'yid etme ihtiyacını hissetmişlerdir. Adı geçen zevat, bu davranışlarıyla Ehl-i Sünnet kelâm ilminin doguşuna zemin hazırlamışlardır.
Gerçi daha önce de bid'at taraftarlarına karşı islâm akaidini savunan ve Ehl-i Sünnet görüşünü ortaya koyan Ebu Hanife, İmam Malik, imam Safii, Ebu Amr el-Evzai (vf. 157/773) Ömer b. Abdulaziz ve Cafer Sadık gibi zevattan söz edilebilir. Hatta Hz. Ali va'd ve va'id mevzuunda Haricilerle; irade, istita'a ve kader konularında da Kaderiyye ile münazaralar yapmış olan ilk mütekellimdir.
Tabiûndan Hasan el Basri (vf. 110/72 «Risale Fi Zemmi'l-Kaderiy-ye» adlı bir eser yazmıştır, Emevi Halifesi Ömer b. Abdulaziz'in (vf. 101/ 720} de aynı konuda bir risa-lesi olduğu bilinmektedir. Cafer Sadık'ın ise kelâma dair üç risalesi vardır:
a) Kitabu'r-Reddi Ale'l-Kaderiyye
b) Kitabu'r-Reddi Ale'l-Havariç
c) Risale Fi'r-Reddi Ale'I-Gulat Mine'r-Revafıd
Ebu Hanife'nin (vf. 150/767) akideye dair beş risalesi bize kadar ulaşan ilk akaid kitablarının en önemlileridir:
a) el-Fıkhu'l-Ekber
b) el-Alim ve'l-Mütealiim
c) el-Vasiyye
d) el-Fıkhu'l-Ebsat
e) er-Risale
adlarını taşıyan bu risaleler daha sonra Kemaleddin el-Beyadi (vf. 1098/ 1687) tarafın-dan "el-Usulu'l-Münife li'l İmam Ebî Hanife" adıyla bir araya getirilmiş ve aynızat tara-fından şerhedilerek şerhine "İşârâîu'l-Merâm Min İbârâti'l-İmâm" ismi verilmiştir .
İmam Şafi'î'nin (v. 204/819) de:
a) Kîtab Fî Tahkiki'n-Nübüvveti ve'r-Redd Ale'l-Berahime,
b) Kitab Fi'r-Red Alâ Ehli'l-Hevâ.
c) el-Fikhu'l-Ekber isimli üc eseri vardır. İmam Ahmed b. Hanbel de (v. 241/855) "Kitab Fî Tashihi'n-Nübüvve ve'r-Redd Ale'l-Berahime" ve "er-Reddu 'Ale'I-Zenâdika ve'l-Cehmiyye" adlı iki eser yazmıştır.
Bütün bu bilgiler, Mu'tezile'nin hakim olduğu devirlerde Ehl-i Sünnet (Selef) âlimlerinin boş durmadığını, akaid ve kelâm sahasında eserler yazdıklarını bize göstermektedir. Ancak kelâm sahasında -Mu'tezile'nin eseri olan - kelâm metodunu öğrenip, ondan da istifade ederek yapılan ilk çalışmalar, üçüncü hicrî asırda yaşamış olan adı geçen zevata ait olduğu için Selefin akidesini kelâmi delillerle te'yid ederek tedris ve te'lif-te bulunan bu âlimlere, sünnî kelâmın doğuşunu hazırlayanlar unvanı verilmiştir. İmam Eş'arî'nin (v. 324/936) hocası Ebu Alî el-Cubbaî (v. 303/ 916) ile Salah-Aslah konusunda müna-kaşa edip Mu'tezile'den-ayrılışına ve İmam Mâtüridî'nin Mâveraünnehr'de kelâm meto-duyla Ebu Hanife'nin görüşlerini açıklayıp yaymasına kadar, Ehl-i Sünnet'in görüşünü bu âlimler temsil edip savunmaktaydılar. „
Ehl-i Sünnet ilm-i kelâmının zuhuruna kadar sünnete bağli müslü-manlara "Selefiyye", yahut sıfatullahı inkâr eden bid'at fırkaları karşısında Allah'ın sıfatlarını isbata çalıştıkla-rı için "sıfatiyye" adı verilmiştir.
Buna göre Ehl-i Sünnet Mezheplerini;
a) Selefiyye,
b) Eş'ariyye,
c) Mâtüriddiye olmak üzere üç Başlıkta takdim edebiliriz.



Bütün konular: 31
Bütün postalar: 34
Bütün kullanıcılar: 34
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
 
   
 
   
Bugün 10 ziyaretçi (17 klik) kişi burdaydı.Allah arttırsın.
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol