teblici
 
  Ana Sayfa
  İletişim
  Fatiha suresinin tefsiri
  Küfür olan davraniş ve sözler
  Küfür sistemi bayramlari
  Temyiz etrafındaki şüpheler
  Forum
  Tekfirde ölçülü olmak
  VAAZ
  Kütüphane
  Tekfircilere Cevap
  Temyiz ve Yusuf kıssası
Ana Sayfa

 

Hamd, âlemlerin Rabbi Allah  içindir. Salât ve selam peygamberimiz Hz. Muhammed’e onun âline, ashabına ve kıyamete kadar onun yolunu takip eden şehidler, sıddıklar ve salihlerin üzerine olsun. Rabbim bizleri de salih kullar zümresine katsın.  Allah U ayağımızı sırat-i müstakimde sabit kılsın. Allah U bizlere hakkı hak olarak bilip anlamayı ve hakka teslim olmayı, batılı da batıl bilip ondan uzaklaşmayı nasip etsin. Allah U basiretimizi arttırsın, İslâm’ı bütün incelikleri ile anlayıp kavramayı nasip etsin. (Âmin!)

 

“Ey Allahın kulları!.. Yaşam rahatlığı, hayır çokluğu ve rızık bolluğu Allahtan hakkıyla korkmanın meyvesidir. Allah Tealadan hakkıyla korkun ki, Allah da size merhamet etsin. Ey iman edenler! Allahtan korkun ve Peygamberine inanın ki 0, size rahmetinden iki kat versin ve size ışığında yürüyeceğiniz bir nur lutfetsin; sizi bağışlasın. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (Hadid 28)

 

Ey Müslümanlar!.. Ümmetin hali hakkında duyarlı olanlar, onun fitne tufanı arasında yaşadığından şüphe etmezler. Fakat bu arada açıkça görülen bir fitne ve bela var ki, müslümanlar tarih boyunca onunla imtihan edilmişlerdir. Bu, ümmetin kendisinden çok çektiği, acısını tattığı ve zaman zaman sıkıntısını yaşadığı bir fitnedir. Bu fitne  çok kan dökme ve ardından da bir takım belalar ve felaketler getirmiştir. Özetle o “zanna dayalı tekfir”; mayınlı bir tarla, delik bir gemi, pis bir bataklık ve kesin bir tehlikedir. Onunla ayaklar kaymış, anlayışlar sapmıştır. Dolayısıyla o, hatırlatmayı ve üzerinde düşünmeyi, daha da ötesi şiddet ve terör içerisinde ümmetin yaşadığı faciaların yenilenmemesi için uyarıcı bir çığlığı gerektirmektedir.

Kesin olarak şunu söyleyebiliriz ki, bunun kınamayı ve tedaviyi gerektiren bir olgu olduğu sizler tarafindan bilinmeyen bir şey değildir. Bu fitne, tekfirde aşırılık fitnesidir ve başka birçok fitneye yol açması, fitne olarak ona yeter.

İslâm kardeşleri!.. Tekfir konusundaki cüretkarlık büyük bir kötülük ve tehlikedir. İslâm ümmetine bir çok acılar ve kötü sonuçlar tattırmıştır (Haricilerin yaptıkları gibi). En ufak bir Allah U korkusuna ve dindarlığa, azıcık bir ilme ve zerre kadar ciddiyete sahip olan kimse tekfirde acele etmez. Kalpler bu işe karşı çıkar ve nefisler ondan çekinir.

 

İmam Şevkani rahimehullah şöyle der: “İşte burada dinde taassubun müslümanların çoğuna getirdiği nedeniyle; ne bir sünnet, ne bir Kur’an, ne de Allah’tan bir açıklama ve delil olmaksızın birbirlerini tekfir ile suçlama nedeniyle gözyaşları dökülür, İslâm ve İslâm ehli üzerine ağıtlar yakılır. Daha da ötesi, dinde taassup kazanları kaynayıp kovulmuş şeytan Müslümanların birliğini parçalamayı başarınca, havada uçuşan toz ve çöldeki serap misali asılsız yükümlülükleri onlara yükler. Dindeki en büyük felaketlerden biri olan bu felaket ve müminlerin yoluna zarar veren musibetlerden biri olan bu musibet nedeniyle müslümanlara yazık!..” Ve şöyle der: “Müslümanın ırzının korunmasının ve ona hürmet edilmesinin gerekliliğine işaret eden deliller, anlam olarak müslümanın dinine en ufak bir şekilde dil uzatmaktan uzak durmaya da delalet etmektedir.”

  

“De ki: Gelin Rabbinizin size neleri haram kıldığını okuyayım: Ona hiç bir şeyi ortak koşmayın. Anaya babaya iyilik edin. Yoksulluk endişesinden dolayı çocuklarınızı öldürmeyin. Çün­kü sizin de onların da rızkını Biz veririz. Kötülüklerin açığına da gizlisine de yaklaşmayın. Hak ile olmadıkça Allahın haram kıldığı canı öldürmeyin. İşte, akıl edersiniz diye size bunları emretti.” (Enam 151)

 

“Ey iman edenler! Kendiniz, anne-babanız ve yakınlarınız aleyhine bile olsa, Allah için şahidler olarak adaleti ayakta tutun. (Onlar) ister zengin olsun, ister fakir olsun; çünkü Allah onlara daha yakındır. Öyleyse adaletten dönüp heva (tutkuları) nıza uymayın. Eğer dilinizi eğip büker (sözü geveler) ya da yüz çevirirseniz, şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır.”(Nisa 135)

 

“Ey iman edenler! Adil şahidler olarak, Allah için hakkı ayakta tutun. Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletten alıkoymasın. Adalet yapın. O, takvaya daha yakındır. Allahtan korkup sakının. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızdan haberi olandır.”(Maide

 

“Dünya hayatı yalnızca bir oyun ve bir oyalanmadan başkası değildir. Korkup sakınmakta olanlar için ahiret yurdu gerçekten daha hayırlıdır. Yine de akıl erdirmeyecek misiniz?”(Enam 32)     

                             

“Akrabaya hakkını ver, yoksula ve yolda kalmışa da. İsraf ederek saçıp savurma. Çünkü saçıp savuranlar, şeytanın kardeşleri olmuşlardır; şeytan ise Rabbine karşı nankördür.”(İsra 26-27)

 

“Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme; çünkü kulak, göz ve kalb, bunların hepsi ondan sorumludur. Yeryüzünde böbürlenerek yürüme; çünkü sen ne yeri yarabilirsin, ne dağlara boyca ulaşabilirsin.”(İsra 36-37)

 

“Dillerinizin yalan yere nitelendirmesi dolayısıyla şuna helal, buna haram demeyin. Çünkü Allaha karşı yalan uydurmuş olursunuz. Şüphesiz Allaha karşı yalan uyduranlar kurtuluşa ermezler.”(Nahl 116)

 

“Yalanı, yalnızca Allahın ayetlerine inanmayanlar uydurur. İşte yalancıların asıl kendileri onlardır.”(Nahl 105)

 
   
 
   
Bugün 6 ziyaretçi (13 klik) kişi burdaydı.Allah arttırsın.
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol