teblici
 
  Ana Sayfa
  İletişim
  Fatiha suresinin tefsiri
  Küfür olan davraniş ve sözler
  Küfür sistemi bayramlari
  Temyiz etrafındaki şüpheler
  Forum
  Tekfirde ölçülü olmak
  VAAZ
  Kütüphane
  Tekfircilere Cevap
  Temyiz ve Yusuf kıssası
Forum
=> Daha kayıt olmadın mı?

Forum - Akaid dersleri 16

Burdasın:
Forum => AKİDE => Akaid dersleri 16

<-Geri

 1 

Devam->


ebu muhammed
(şimdiye kadar 27 posta)
13.12.2010 20:51 (UTC)[alıntı yap]
4- CEBRİYE
Daha Önce de, işaret ettiğimiz gibi, Sahabe-i Kiram ve Emeviler döneminde âlimler, Allah Tealâ'nın kudreti yanında, insanın kudreti ve kader meselesi hakkında çesitli gö-rüşler ileri sürmüşlerdir.
Bir kısım âlimler, «Kul, yaptığı işlerin yaratıcısı değildir ve kula nisbet edilen işlerde kulun hiçbir katkısı yoktur.» demişlerdir.
Bu mezhebin temeli şudur: Herhangi bir iş yapmayı kuldan •uzaklaştırıp bunu Allah'a nisbe't eder. Çünkü bunlara göre kul, herhangi bir işe gücü yetmekle sıfatlandırılamaz. Çünkü o, yaptığı işleri, gücü, iradesi ve seçme serbestisi olmaksızın, mecburen yapar. Allah Tealâ, cansız varlıklarda görülen durumları yarattığı gibi, insanın diğer varlıklara mecazî olarak nisbet edildiği gibi, insana da mecazi olarak nisbet edilir. Mesela «Ağaç meyva verdi.» «Su aktı.» «Taş yuvarlandı.» «Güneş doğdu.» «Güneş battı.» «Gök bulut-landı.» «Gök, yağmur yağdırdı.» «Yerler yeşerdi.» «Yer mahsul çıkardı.» denildiği gibi...
«İnsan sevap kazanmaya veya ceza görmeye mecburdur.» İnsanın, mecbur olduğu orta-ya çıktıktan sonra, artık kulun birtakım işlerle mükellef oluşu da cebr iledir.


Abdullah b. Abbas'ın oğlu Ali'nin, şunları söylediği rivayet edilir : Bir defasında baba-mın yanında oturuyordum. Bir adam geldi ve şunları söyledi: «Ey Abdullah b. Abbas, surda bir kısım insanlar var. Yaptıklarının, Allah tarafından yapııldığını söylüyor ve Allah'ın, onlara cebren günah işlettiğini iddia ediyorlar.» Babam buna şu cevabı verdi: “Eger, burada onlardan biri bulunsaydı, boğazını sıkar, canı çıkıncaya kadar bırakmaz-dım. «Allah, kulları günah işlemeye zorlar» demeyin. «Allah, kullarının yaptiklarini bilmez» de demeyin.» el-Munyetu ve’l-Emel



Cehm'in mezhebi, sadece cebr meselesiyle kalmayıp kendisine ait başka görüşleri de içine almaktadır. Bu görüşlerden bazıları şunlardır:

a) Cehm'in iddiasına göre, cennet ve cehennem fânidir. Hiçbir-şey ebedî olarak kalma-yacaktır. Kur'an-ı Kerîm'de zikredilen «Ebedilik» ten maksat, uzun süre kalmaktır ve yok olduktan sonra, yokluğunun ebedi olmasıdır. Yoksa ebedilik «devamlı kalmak» demek değildir.
b) Yine onun iddiasına göre, iman, bilmek demektir. înkâr ise, bilmemek demektir.
Cehm'in mezhebinin dış görünüşüne göre, Resulullah (S.A.V.)'in sıfatlarını bilen Yahu-diler, ve peygamberin peygamberliğini yakinen bildikleri halde onu inkâr eden müşrik-ler mümin sayılırlar. Ne var ki Cehm, «Boyun eğip kabul etmek bilgiyi gerektirir, iman kabul edilen bilgi, sadece bir tahmin değil, kabul edip boyun eğmeyi icabettiren kesin bir bilgidir.» der.
c) Cehm'in iddiasına göre, Allah'ın kelâmı kadîm (Başlangıcı olmayan, ezelî değil, hadistir. (Sonradan meydana gelmiştir.) Bazılarının, Kur'an-ı Kerîm'in, mahluk (yaratılmiş olduğu görüşleri, buna dayanmaktadır.
d) Cehm, Allah Tealâ'yı herhangi bir sıfatla tavsif etmez. Meselâ O'na «Dirilik» ve «ilim» sıfatını vermez. Ve der ki: «Ben, Allah'ı, yaratılmışlarda bulunan, bir sıfatla sıfat-lamam.»
e) Cehm, kıyamet gününde Allah Tealâ'nın, kullar tarafından görülmesini reddeder.
Birçok kimseler bu görüşlerde Cehm'e tâbi olmuşlardır. Ancak, Cehmiye mezhebini meşhur eden ve onu diğerlerinden ayıran özellik, bu mezhebin Cebrîyeciliği ve «İnsanın ne iradesi, ne de bir fiili vardır.» görüşüdür. Bunun haricindeki görüşlerinde bunlara daha başkaları da katılmaktadır. Meselâ: Kur'an-ı Kerîm'in mahluk (yaratılmıs) olduğu-nu Mutezile de ileri sürmüştür. Allah Tealâ'nın «Kelam» sıfatının bulunmadığını, yine Mutezile de iddia etmiştir.


5- KADERIYE

Daha önce de anlattığımız gibi, Müslümanlar, Hulefa-i Raşidîn döneminin sonlarında ve Emeviler döneminde «Kaza ve Kader» meselelerini tartışmaya girişmişlerdi. Bunlardan bazıları çok aşırı giderek, insanın, yaptığı iılerde hiçbir iradesi olmadığını ileri sürmüş-lerdir. Bunlar, daha önce açıkladığımız Cebriyecilerdir.
Bunlara mukabil, Kaderiyeciler de, diğer bir cihetten aşırı gitmişler, insanın yaptığı bütün işlerin, Allah'ın iradesinden müstakil olarak, tamamen kulun kendi iradesinden kaynaklandığını ileri sürmüşlerdir. «Mutezililer» de bu görüştedirler. Ancak «Mutezilîler» ilmi kelâmın başka meselelerinde de meşhurdurlar. Bu sebeple, «Mutezililik» ayrı.bir mezheptir. Kaderiye mezhebine dahil değildir.



Bütün konular: 31
Bütün postalar: 34
Bütün kullanıcılar: 34
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
 
   
 
   
Bugün 12 ziyaretçi (21 klik) kişi burdaydı.Allah arttırsın.
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol