teblici
 
  Ana Sayfa
  İletişim
  Fatiha suresinin tefsiri
  Küfür olan davraniş ve sözler
  Küfür sistemi bayramlari
  Temyiz etrafındaki şüpheler
  Forum
  Tekfirde ölçülü olmak
  VAAZ
  Kütüphane
  Tekfircilere Cevap
  Temyiz ve Yusuf kıssası
Forum
=> Daha kayıt olmadın mı?

Forum - Akaid dersleri 9

Burdasın:
Forum => AKİDE => Akaid dersleri 9

<-Geri

 1 

Devam->


ebu muhammed
(şimdiye kadar 27 posta)
05.12.2010 09:56 (UTC)[alıntı yap]
6) Hakimiye:
Batıniye fırkasının yolu olan ve gölgesi altında görüşlerinin geliştiği gizlilik, «Hakimiyye» diye adlandırılan fırkanın ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Bunlar İslâmi sınırları aşan aşırı uçlardandır. Hakimiye fırkasında olanların bir kısmı; «Allanın nuru-nun yeryüzünü aydınlatması» meselesinde çok aşırı gitmişler, Allah'ın, imama hulul ettiği görüşüne varmışlar ve imama ibadet etmeye davet etmişlerdir.
Bu aşırı gurubun reisi, Allah'ın, kendisine hulul ettiğini (girdiğini) iddia eden ve insanla-rı kendine ibadet etmeye çağıran, Fatimi devletinin başkanlarından «el-Hâkim bin-Emrillah» dır. Bu kişi, önce kendini gizledi, daha sonra bazı rivayetlere göre öldü, bazı-larına göre ise öldürüldü. Tercih edilen görüs, Hâkim'in, bir kısım akrabaları tarafından öldürüldüğüdür..
«el-Hâkim bî-Emrillah»'ın müridleri ve kendisinden sonra ortaya çıkan mezhebine tâbi olanlar Hâkim'in öldürüldüğünü kabul etmezler. Onun gizli yaşadoğını ve birgün döne-ceğini iddia ederler.
İşte bu fırkaya «Hakimiyye» adı verilir.

7) Dürziler:

Çoğunluğu Şam'da yaşayan Dürzi'lerin, Hakimilerle büyük bir ilişkisi vardır. Hatta bir kısım tarihçilere göre el-Hâkim bîn Emrillah'-ın, bu aşırı düşünceleriyle insanların huzu-runa çıkmasını «Hamza ed-Dürzî» adlı Fars asıllı bir kişi teşvik etmiş ve onu kandırmıstır. Belki de Dürziler bu adama nisbet edilmektedirler.Bunların durumlarının ne olduğu bugün bilinmemektedir. İnanç ve davranışlarını komşularından, eş ve dostla-rından saklarlar. Durumlarının ne olduğunu Allah daha iyi bilir.

Nusayriye:
Şam'da bulunan Hakimiler yanında, İslâmdan sıyrılıp çıkan bir fırka daha bulunmakta-dır. Bu fırka, her ne kadar kendisini İsmailiye fırkasına nisbet etmiyorsa da bunlar, İs-lama karşı gelmekte ve îslâmdan kopmakta,' îsmailiye'nin bazı kollarıyla birleşmektedir. Bu fırka, Nusayriye fırkasıdır. Daha önce de belirtildiği gibi bunlar, kendilerini İsmailiye fırkasından saymazlar. Fakat bunlar, îsmailiyenin, İslâmdan sıyrılıp çıkan guruplarının eli altında yetişmişlerdir.
Bu fırka mensupları, Hakimîler gibi Şam'da yaşamışlardır. îsnaaşeriyye fırkasıyla bera-ber bulunmuşlardır. Daha doğrusu bunlar, İsnaaseriyye'ye mensup olduklarını iddia ederler.
Nusayriler, ehl-i beyt'e mutlak bir bilgi verildiğine, Hz. Ali'nin ölmediğine, onun ilâh. olduğuna veya ilâha yakın bir derecede bulunduğuna inanırlar. Nusayrîler, şeriatın, bir zahiri bir de bâtını olduğu ve bâtınını imamların bildiği hususunda, Batinîyye fırkasıyla birleşmektedirler.
Bunlara göre nur, asrın imamının üzerine' doğar, onu şeriatın hakikatlarinin, zahirini değil, bâtınını anlamaya sevkeder.
Kısaca bu fırkanın görüşleri Şii fırkalarına mensup olan ve bir çok Şiilerin reddettikleri aşırı görüşlerin bir karışımıdır. Bunlar, halihazırda hiçbir mensubu bulunmayan kâfir Sebeiyye fırkasından «Hz. Ali'nin Allah olduğu, onun ebediliği ve tekrar döneceği» görüşünü almışlar, Batiniyyeden ise, «şeriatın bir zahiri bir de bâtını» olduğu görüşünü almişlardır.
Bu aşırı uçlar, îslâmdan sıyrılıp çıkmışlar, kendilerinde «İslâm» adında başka bir şey bırakmamışlardır. Bunların faaliyetleri, Mısır ve Şam'da hüküm süren Fatimî devleti döneminde iyice artmış, o devletin idarecilerinden olan Hâkim bin Emriîlah'ı kendi heva ve heveslerine uygun bir kiışi olarak bulmuşlardır, îşte bu sebeple Nusayriye fırkasının lideri Hasan . es-Sabbah, Farsda, Hakim bin Emrillah'ın döneminde ortaya çıkmış, Ha-kim bin Emrillah'ın uluhîyet iddia ettiği zamanlarda Hasan, Abbasî devleti aleyhine kışkırtmalara girişmiş, Şam topraklarına, düşüncelerini yayan davetçiler göndermiştir.
Bu fırkanın îleri gelenlerinden bir kısmı müridlerini esrarla uyuşturarak yoldan çıkaryorlar ve kendilerine bağlıyorlardı. Bunun içindir ki tarihte bunlar «Haşşaşîn» (esrarcılar) diye adlandırılmışlardır.Bütün bu anlatılanlar, Şii adını taşıyan fırkaları kısa-ca özetlemektedir. Bunlardan, Şiilerden kimlerin doğru yolda oldukları, kimlerin saptık-ları, hangilerinin İslâmdan sıyrılıp çıktıkları ve hangilerinin Şiilik adiyla Hz. Ali'ye yamandıkları, aslında ise îslâma ve müslümanlara karşı düşman oldukları anlaşılır. Şim-di, Şiilikle birlikte ortayaçıkan hariciye fırkasına geçelim.



Bütün konular: 31
Bütün postalar: 34
Bütün kullanıcılar: 34
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
 
   
 
   
Bugün 47 ziyaretçi (70 klik) kişi burdaydı.Allah arttırsın.
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol